Ben tezi yazıyorum. Konu şu: 16 ve 17. Yüzyıllarda Bursa ipek sanayi.
Fiyatlarla başlamıştım ben işe ve fiyatları da; "hammadde fiyatları/ham ipek fiyatları, kumaş fiyatları" olarak ikiye ayırdım. Fiyat makasları ortaya çıktı ve bu fiyat makasları sonucunda da hipotez atıyorum ortaya: "Bu sanayinin işte şöyle duruma girmesi lazım, şunun şöyle olması lazım" falan diye. Ve burada da Mehmet Genç'e danışıyorum.
"Yani herhalde böyle olması lazım, üretimin şöyle bir takım trendlere girmiş olması lazım" diye anlatıyorum.
Her zamanki gülümsemesi ile "dur bakalım, şunlar bir işine yarar mı senin bakalım" dedi.
Özel arşivinden iki tane zarf çıkardı. Bunlardan bir tanesi -pek bir şey anlamamıştım o zaman- Nizam-ı Hariri Mukataası diğeri de Damga-yı Ataşet Mukataası.
"Bak bakalım şunlara dedi. Bu birikim belki sana bir fikir verebilir" dedi.
Verdiği şey hiçbir yerde yayınlanmamış. Tamamen aradığım şey.
Beynimden vurulmuşa döndüm.
"Abi" dedim "Allah aşkına benim bunu kullanmam lazım (O zaman abi demeye başlamıştım zaten) Sen bunu nerde yayınladın?"
"Hiç bir yerde yayınlamadım" dedi.
"Napayım yani, sen bana bu bilgiyi veriyorsun Hiç bir yerde yayınlamamışsın. Allah aşkına ben napayım?" dedim.
"Kullan" dedi.
"Kullanmasını ben de biliyorum da, yani atıfta bulunmadan nasıl kullanayım?" dedim.
"Canım kullan, efendim" dedi, "ihtiyacımız var" dedi.
Lütfetti bana o dosyaları olduğu gibi verdi. Bin bir defa teşekkür ettim, hala da teşekkür ediyorum. Vermeseydi o doktora bitmezdi. Kabul etmezlerdi yani. (...) İlk büyük yardımı böyle aldım. O kadar çok yardım aldım ki.
***
İkinci büyük yardımı Hollanda'da Brill tarafından yayınlanmış kitabımda aldım. O kitapta da kurumların evolüsyonu üzerine çalışıyorum ve beşinci bölümü o kitabın kamu finansmanı ile ilgilidir Kamu finansman kurumlarının evrimi üzerinedir.
Benim kendi çalışmalarım beni 1500 yılından 1650 yılına kadar getiriyordu. O bölümünü yazdım. Geri kalanını, yani 1650'1erden 19. yüzyıla kadar olan bölümünü ben bilmiyorum. Orda da imdadıma geldi.
Hem de nasıl geldi?
Aynı yön temle geldi.
"Bak bakalım şunlar işine yarar mı?" diyor zarfı çıkarıp veriyor.
Verdiği zarfın 1O tane kitap çıkar içerisinden. Hızır aleyhisselam gibi yetişti imdadıma..
Gene, "ya nasıl olur, ben nasıl yaparım?" diye soruyorum ben.
O da gene "yaz efendim" dedi.
Yazdım. O beşinci bölüm o şekilde bitti. O sayede bitti. Yani 1500'den neredeyse 19. yüzyılın ortalarına kadar olan dönemde Osmanlı kamu finansmanının evrimi o beşinci bölümde sunulmuştur İngilizce olarak ilk defa.
Yıllar sonra, 20 sene sonra aşağı yukarı İtalya'da bir konferanstayım. Bir Hollandalı tarihçi beni arıyor "Wantje Fritschy" isminde Hollandalı bir tarihçi, "Siz Murat Çizakça mısınız?"
"Evet" dedim.
Mukayeseli kamu finansmanı tarihi yazmaya karar vermiş. Avrupa'yı mükemmel biliyor, batıdaki kamu finansman kurumlarını mükemmel buluyor. Osmanlıyı merak etmiş, benim kitabı bulmuş, benim kitapta beşinci kısmı okumuş. Ondan sonra bana sürü sepet sorular sordu.
Elimden geldiği kadar cevaplandırdım. Ondan sonra bu hanım bir makale yazdı bu konuda. Makale İtalya'da yayınlandı.
Latini Vakfı yayınları arasında yayınlandı ve aynen şunu söylüyor. Diyor ki;
"Ben Osmanlı kamu finansman kurumlarının evrimini Murat Çizakça'dan öğrendim ama Murat Çizakça'nın dayandığı kaynak Mehmet Genç. Ve Mehmet Genç'i okuyabilmek için Türkçe öğrenmeye karar verdim."
Murat Çizakça
Kaynaklar:
https://twitter.com/fahmethilmi/status/1372682272969789445/photo/1
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1736808







0 yorum:
Yorum Gönder